
Kaygı Bedenimize Neler Yapar?
Çin Tıbbı’na göre kaygı, endişe, aşırı düşünme, dalgınlık ve sürekli zihinsel meşguliyet yalnızca ruhsal bir durum değildir; doğrudan bedenin işleyişini etkileyen güçlü bir enerjik düzensizliktir. Bu duygusal yoğunluk, özellikle Dalak ve Akciğer meridyenlerinde enerji (Qi) akışını düğümler. Enerji akışı yavaşladığında ya da durduğunda organlar yeterince beslenemez, zayıflar ve işlev bozuklukları ortaya çıkar.
Kaygının ağırlıklı olarak Akciğerleri etkilemesi durumunda, kişi göğüs bölgesinde sıkışma, nefes darlığı, derin nefes alamama, hatta zamanla astım ve tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları gibi sorunlar yaşamaya başlar. Qi akışının göğüs bölgesinde sıkışması, omuz ve boyun kaslarında da gerginliğe yol açar; bu da boyun, sırt ve kol ağrılarına, kollarda uyuşma ve güç kaybına neden olabilir. Akciğer zayıflığı aynı zamanda ciltle de yakından ilişkilidir; bu durumda kuruluk, egzama, leke ve sivilceler, hatta alerjik rinit ve koku alma bozuklukları ortaya çıkabilir.
Kaygı daha çok Dalağı etkilediğinde ise tablo sindirim sistemi üzerinden belirginleşir. Dalağın zayıflamasıyla kişi konsantrasyon bozukluğu, öğrenme güçlüğü, iştahsızlık, karın ağrısı, şişkinlik ve yorgunluk yaşar. Dalağın taşıma ve kaldırma fonksiyonunun bozulması sonucunda organ sarkmaları, fıtıklar, hemoroidler, kanama eğilimleri gelişebilir. Aynı zamanda sıvı metabolizmasındaki bozukluklar, böbrek taşı, safra kesesi taşı, yağ bezesi ve iyi ya da kötü huylu kitlelerin oluşmasına zemin hazırlar.
Çin Tıbbı’na göre her duygu, belirli bir organda iz bırakır. Kaygı, zihni sürekli meşgul ederek Dalağın doğal ritmini bozar; bu, hem bedensel hem zihinsel “ağırlaşma” hissi yaratır. Kişi sürekli düşünür, ama bu düşünceler onu ileriye taşımaz; tam tersine bedensel enerjisini tüketir. Qi akışı zayıfladıkça bedenin canlılığı azalır, ruhun parlaklığı söner, nefes yüzeyselleşir.
Bu durumun dengelenmesi için akupunktur, enerji akışını yeniden düzenleyen ve Dalak–Akciğer eksenini güçlendiren en etkili yöntemlerden biridir. Tedaviyle birlikte beden yeniden nefes almaya başlar, zihin sakinleşir, kaygı çözülür. Kişi hem fiziksel hem ruhsal düzeyde hafifleme hisseder.
Kaygıyı yalnızca zihinsel bir problem olarak görmek eksik bir bakış açısıdır. Bedenin içinde sıkışan her duygu, orada bir iz bırakır. Bu nedenle, kaygıyı hafifletmenin yolu onu bastırmak değil, enerjiyi yeniden akışa geçirmektir. Akupunktur, tam da bunu yapar: bedeni ve zihni aynı anda dengeye getirerek insanın doğasında var olan huzuru yeniden hatırlatır.
Dr. Kerem Al
Akupunktur ve Geleneksel Çin Tıbbı Uzmanı. Hastalarına bütüncül sağlık yaklaşımıyla hizmet vermektedir.