Beden-Ruh-Zihin
Felsefe

Beden-Ruh-Zihin

30.01.2024
2 dk okuma
Dr. Kerem Al

İnsanlığın farklı kültürlerinde farklı adlarla anlatılan beden-ruh-zihin üçlüsü varoluşun üç ayağıdır. Üç ayağın her biri sağlam durduğunda denge kurulur ve bu denge her zeminde sürer. Beden-Ruh-Zihin durağan değildir; sürekli değişir, uyaranlara yanıt verir ve birbirini etkiler.

Beden yalnızca mekanik bir araç değildir; birbirine bağlı yaklaşık otuz trilyon hücrenin ortak yaşamıdır. Bu ortaklık dış ve iç çevredeki her değişime karşı tek bir organizma olarak yanıt üretir. Hava, ısı, nem, koku, ışık, elektromanyetik alanlar, besinler, kulağa gelen kelimeler, bakışlar, toplumsal baskılar, ayrılıklar, yoksunluklar ve diğer çevresel etkenler bedenin tonunu belirler. Her hücresel yanıt Ruh ve Zihin üzerinde iz bırakır; kasların gerginliği, nefesin ritmi, sindirimin düzeni ve uyku kalitesi aynı bütün içinde hareket eder. Beden saygı ve özen ister; bu özen hücrelerin ortak direncini artırır.

Ruh ikinci ayaktır. Bedenin aldığı etkileri yorumsuz taşır; hisseder, taşır, dönüştürür. Sevinç, hüzün, korku, umut ve benzeri tüm duygu durumları Ruh’ta yoğunlaşır ve Beden ile Zihin’e yansır. Ruhtaki yoğun ve uzun süreli dalgalanmalar organizmanın genel dengesini değiştirir; görünmez süreçler görünür sonuçlara dönüşür. Nabız ritmi, nefes derinliği, kas tonu ve yüz ifadesi bu dönüşümün okunur yüzleridir. Ruhun düzeni, Beden’in iyiliği ve Zihin’in açıklığıyla aynı çizgide yürür.

Zihin üçüncü ayaktır. Zihin, Beden ve Ruh’tan gelen verileri tanımlar; anlam, hikâye ve duygu üretir. Öğrenilmiş kalıpları kullanır, korku ve arzuyu yönetir, kaçma-kovalama tepkilerini harekete geçirir. Toplumsal yaşamı, ilişkileri ve normları inşa eden güçlü bir iç etkendir; yönetilmediğinde kişiyi sürükler, yönetildiğinde yön verir. Zihin, Beden ve Ruh’u tanımladığı şekle dönüştürür; kelimeler, imgeler ve iç konuşma organizmanın ritmini belirler. Zihnin maruz kaldığı zaman-mekân, medya ve çevresel uyaranlar yapısını şekillendirir; bu yapı doğrudan bedensel sağlığa ve duygusal dengeye yansır.

Dengenin yolu nettir: Beden’i düzenli hareket, temiz hava, yeterli su, dengeli beslenme ve kararlı uyku ile desteklemek; Ruh’u sakin temas, güvenli ilişkiler ve estetik beslenme ile güçlendirmek; Zihin’i dikkat eğitimi, nefes ve meditasyon pratikleri ile disipline etmek. Bu üç ayak aynı anda doğrulduğunda organizma merkezine yerleşir. Akupunktur, bu merkeze dönüşte ilaçsız ve hedefli bir düzenleme sunar; meridyen ağı üzerinden bedensel yanıtı harekete geçirir, duygusal yükü hafifletir ve zihinsel berraklığı pekiştirir. Amaç nettir: dengeyi kurmak, korumak ve yaşamın her alanına yaymak.

Dr. Kerem Al

Akupunktur ve Geleneksel Çin Tıbbı Uzmanı. Hastalarına bütüncül sağlık yaklaşımıyla hizmet vermektedir.